uyuşturucu bagımlılıkları ve tedavileri, madde bagimliliginin sebebleri, ametem hastahaneleri

hayatım boyunca gördüğüm birşey varsa oda  bagımlılıgın hangi türü olursa olsun , bagımlılık yaş cinsiyet ırk irade ws dinlemez ve buğün güç timsali diye gösterebildiğimiz kimseleri eğer dikkatli olunmazsa ve önlem alınmazsa bir anda bagımlılıgın kölesi olarak görebiliriz.   herkez bagımlı oabileceği gibi herkezde bagımlılıkdan kurtulabilir.alkol veya madde kullanım süresi içinde kişinin biyolojik yapısında ve kimyasında degişikliklere yol açar ,bu kişinin kullanım şekline göre bazen çok hızlı bazen ise sinsice yavaş yavaş ilerler.kişi maddeyi nadirde olsa ,arada sıradada olsa kullanıyorsa zaman içerisinde bagımlı olmaktan kurtulamaz.anlamamız gereken diğer konu ise madde bagımlılıgının irade ws ile alakası yoktur..irade siz bagımlılıkdan kurtulmaya başladıgınız devreye girer.bagımlılıların çoğu ben içdiğimi kontrol altında tutabilirim gibi düşüncelerle yola başlamışlar ve zaman onları bagımlı hale getirmiştir..genelde insanlar özellikle maddeyi arada sırada kullandıgı siğara veya bira

günümüz sorunların olan alkolizm ile ilğili çalışmalar devam ederken tıb adamlarını yaptıgı araştırmalar siğara bırakma ilaçlarının alkolizm ile mücadelede işe yarayacagına dair deneyler yapılmaktadır. Çalışmalar Vareniklin (Chantix adı altında pazarlanan),, sigara bırakma ilacının alkol bırakma tedavisi gören kişilerde alkole karsı olan özlemi ihtiyacı sıkıntıyı  önemli ölçüde düşürdüğü ,alkol alımının bırakılmasıyla oluşan psikolojik  sıkıntıların bir ölçüde bu ialçlarla düzeldiği ortaya çıkmıştır. Alkol bağımlılığı içilmediğinde özlem duyulan ,fiziki ve psikolojik sorunlar ortaya çıkaran ,yoksunluk sendromları yaşatan sıkıntı hüzün odaklanamama terleme kusma gibi ws belirtelere neden olan kronik bir hastalıkdır.. Bir sigara bırakma ilacı olarak vareniklin ,yapılan testlerin  ilk çalışmalarında  aynı zamanda alkol sorunları tedavi etmek için etkili olabilecegi belirtildi. Vareniklin ( Chantix ) kısmen nikotinik asetilkolin, nikotin ve alkol bozukluklarında  moleküler hedef reseptö

Tütün bağımlılığı genellikle birden fazla bırakma girişim ile bırakılan bagımlılıgı yüksek  kronik bir hastalıktır. kullanıcıların çoğu bırakırken destek alırken bir kısımda kendi iradesiyle bırakmaya çalışmış başarılı olanlar olmussada destek alanlara oranla daha başarısız olmuslardır.     Davranışsal müdahaleler (danışmanlık) ve ilaç  sigara bırakmaya yardımcı olabilir, ancak danışmanlık ilaç kombinasyonu ve kararlılık hepsi bir arada olunca daha etkilidir. Davranış Tedaviler Davranış tedavileri kendi kendine bırakmaya çalışanlara  bireysel danışmanlık psikolojik destek ve ialç tavsiyesinde bulunurlar.bunlar arasında akapuntur hipnoz gibi degişik tedavi secenekleride mevcuttur.. bu tedavi yönteminde  kişi yüksek riskli durumları tanımak ve onlarla başa çıkmak için başa çıkma stratejileri geliştirmek için sigaranın yoksunluk etkilerini tanımak ve önlem almak için psikolojik destek alırlar.. terapi yontemiyle siğarayı bırakmıs bir çok insan vardır..bunların çoğu ilaç kullanmakdan zi

Sigara ve puro, pipo tütünü, ve çiğneme tütün nikotin içeren  ileri derecede bagımlılık yapıcı  tütün-diğer formları kolay bagımlı olunan zor bırakılan maddelerdir.. Nikotin kolayca kan tarafından emilen ve vucuttan atılması bırakılsa dahi yıllarca süren bagımlılıgı yüksek yüzyılımızın hastalıklı maddesidir..   Tipik bir sigara içen sigara yaktıgında 5 dakikalık bir süre boyunca sigara 10 mg katran zift ws alacak.   Böylece, yaklaşık 1 ½ paket (30 sigara) sigara bir kişinin günlük her gün 300 mg bunun gibi yüzlercesini bulan katkı maddelerini vucuda sokması demek. Kana girdikten sonra, nikotin hemen hormon epinefrin (adrenalin) i serbest bırakmak için böbreküstü bezleri uyarır.   Epinefrin merkezi sinir sistemini uyarır ve kan basıncı, solunum ve kalp hızı artar. Beyin yollarını kontrol eden ödül ve zevk etkiler için üretilen  nörotransmiter dopamin, kokain, eroin ve esrar, nikotin gibi yapay dopamin üreticileridir.. bu yapay dopamin üretimi sonucu beyin dopamini kendi salğılayamaz du

  Kafein eger sizde  yüksek tansiyon yoksa bile, kan basıncında kısa, ama ani artışa neden olabilir. .   Kafein damarların genişlemesine yardımcı olan hormonun etkileşime geçmesine neden olabilir..     kafein böbreküstü bezlerini  kan basıncı arttırmak için neden olan adrenalinin daha fazla serbest kalmasına neden olabilmektedir. Düzenli olarak kafeinli içecekler içenlerle içmeyenler arasında yapılan arastırmada düzenli içenlerin kan basıncı daha yüksek çıkmıstır. Düzenli olarak kafeinli içecekler içmek bagımlılık için tolerans geliştirmektedir.ama şuda varki kan basıncının çıkması kişiden kişiyede degişmektedir. Sonuç olarak, kafein, kan basıncı üzerinde uzun süreli bir etkisi bulunmamaktadır.   kafein yaşlı ve  aşırı kilolu olan kişilerde güçlü bir kan basıncı artan etkisi gibi yapabilmektedir.tabi aşırısı alındıgında. Eğer yüksek tansiyon varsa,kafeini sınırlamak ve dktorunuza başvurmanız gerekmektedir.   Eğer kan basıncı üzerinde kafein etkisini endişe ediyorsanız, bir gün içe

Kafein birçok metabolik etkileri vardır.   Örneğin, kafein  merkezi sinir sistemini uyarır. kafein  adipoz (yağ) dokusundan serbest yağ asitleri ni serbest hala getirir. kafein  su kaybına yol açabilir böbrek sorunları idrar sorunlarına sebeb olabilir. Kafein kahve, çay, alkolsüz içecekler, çikolata ve fındıkda bulunmaktadır.   Yüksek kafein alımının kalp sorunları riskini artırır.. kafein ile ilğili koroner kalp hastalığı   çalışmaları  devam etmektedir. Birçok arastırma kafein, kahve içme ve koroner kalp hastalığı arasında doğrudan bir bağlantı olup olmadığını görmek için yapılmıştır.     Sonuçlar çelişkilidir. bu çalışmalar kişinin iş stresi diyeti ws gibi diğer nedenlerle alakalıda olsa kafein fazlası kalp sorunlarını etkilemektedir. Ancak, orta kıvam kahve içiminde 1 2 fincan  zararlı görünmemektedir. Kafeine alışkın bireyler kafein alımının son 24 saatinden  sonra "kafein yoksunluk" sorunları yaşayabilirler.   Bu 24-48 saat içinde kaybolmaktadır.   En önemli belirtisi

  Kafein kahve, çay, alkolsüz içecekler, çikolata, kola fındık ve bazı ilaçlar da bulunan bir maddedir.   Bu, merkezi sinir sistemini uyarıcı etkiside  dahil olmak üzere vücudun metabolizması ile ilgili birçok etkisi vardır. kafein uyanık kalmak gibi enerji ve dikkatini toplayabilme gibi durumlarda başvurulan başlıca maddedir.çoğu yasal maddelerin içerisinde olması ve zararlı gibi gösterilmemesi onu daha kullanışlı ve cazip hale getiriyor. Çoğu insan için, kahve iki ila dört bardak bir gün içinde kafein miktarı zararlı değildir. Ancak, çok fazla kafein, huzursuz, endişeli ve sinirli yapabilir.   Aynı zamanda uykusuzluk  ve baş ağrısı, anormal kalp ritimleri, veya başka sorunlara neden olabilir. Eğer kafein alımını bir anda  durdurursanız, yoksunluk belirtileriçıkabilir Bazı insanlar diğerlerine göre kafein etkilerine karşı daha duyarlıdır.   Onlara kafein kullanımını sınırlamak gerekir. özellikle hamile ve emziren kadınlar kafeinden elinden geldiğince uzak durmalıdır..     Bazı ilaçl

kokain..dünyada eroinle beraber en çok tüketilen  fiyat olarak en pahalılarından ocak söndüren hayat bitiren eroin gibi yüksek derecede bagımlılık yapıcı özelliğe sahip zengin içecegi olarakda bilinen uyuşturucu türü.. ğeçenlerde okudugum bir makelede amerikada bir ünüversite tarafından yapılan bilimsel bir araştırma sonucu kokain düzenli olarak kullanan kişilerde kalıcı depresyon hastalıgını insana bırakıyor. aslında diğer uyuşturucu türlerindede bu mevcut ama kokain kadar kalıcı olmuyor ,sebebi ise kokainin , eroin gibi ilk  içişlerden sonra zamanla oföri duyguyu yani insanın kafasını iyi etmesi duygusunun yokolmayısıdır..kokain ne kadar uzun süre içilirse içilsin her zaman öföri duyguyu yaşatır..bu yüzdendir ona zengin içeceği deniliyor..depresyon hastalıgına yakalatmasının sebebi ise bu devamlı olarak öföri duygunun oluşmasından dolayı kaynaklaşıyor.    kokain uzun süreli kullanımlarda beyindeki zevk keyf hoşnutluk neşe gibi bölümleri büyük oranda zarara ugratmasından kaynaklaşıyo

buprenorfin..eroin ve benzeri olan diğer opiyat maddelerini kişi almadıgında kriz diye tabir edilen şiddetli çekilme belirtileri olur..suboxone bu çekilme belirtilerini en aza indirğeyen içerisinde buprenorfin denilen madde ile kişinin çekilme esnasında normal yaşamasını sağlayan ilaçdır.eroin ve diğer opiyatlar beyinde bulunan nü reseptörleri denilen bölüm kısaca kafa yapan bölümü etki edip harekete geçirirler.işte suboxonenin içerisindeki etkin maddeler bu nü reseptörlerine baglanıp geri çekilme belirtilerini yok ederken suboxone içerisindeki nalokson maddeside eroin alındıgında çıkan öföri yane kyf duygusunu yok edip opiyatları bloke eder..hem kriz çekilmez hemde opiyatlar nalokson sayesinde bloke olur. krizler aşıldıkdan sonrada uzunca süre suboxone tedavisi sürer,bunu sebebi içerisindeki buprenorfin sayesinde eroin ve opiyatlara olan aşerme ortadan kaldıgı ğibi beyindeki etkileride kişi tarafından yavaş yavaş unutulur..suboxone ilk alındagı zamanlar kısmı bir keyf verir fakat kull